Meşhur Akkuzulu domatesi ve sebzeleri görücüye çıktı

Meşhur Akkuzulu domatesi ve sebzeleri görücüye çıktı

Akkuzulu’da dev tarla ve bahçelerde yetişen domatesler ve sebze çeşitleri tüm Ankaralıların beğenisine su
Ana Sayfa ÇUBUK HABERLERİ 9 Ekim 2012 2806 Görüntüleme

Gündem Çubuk Ovası Ankara Savaşı

Ankara Savaşı, 610 yıl sonra 80 bilim adamının katılımıyla 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi’nde masaya yatırıldı.

1402 yılında Ankara’nın Çubuk ilçesinde Yıldırım Bayezid ile Timur Han orduları arasında yaşanan Ankara Savaşı, 610 yıl sonra 80 bilim adamının katılımıyla 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi’nde masaya yatırıldı.

Büyük Ankara Oteli’nde düzenlenen 1402 Ankara Savaşı Uluslararası Kongresi Tbmm Başkanı Cemil Çiçek, Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı eski Sağlık Bakanı ve Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, bilim adamları ve öğrenciler katıldı.

SAVAŞ MEYDANINDA MÜZE KURULMASI TEKLİFİ

Savaş meydanında müze kurulması teklifini ortaya atan Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı eski Sağlık Bakanı Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Halil Şıvgın, “Özbekistan’da Timur büyük hakan, bizim için de büyük hakan. Yıldırım Bayezid de büyük hakan, ikisi de Türk hakanı. Biz Çubuklular, bu savaşın acısını sardık, ama yıllar geçmiş hala sarılmamış. Bu yarayı sarıp geleceğe ışık tutmak istiyoruz. Burası savaş meydanıymış ama buranın Türk dünyasının kardeşlik bahçesi olmasını istiyoruz. Burada bir müze kurulmasını, savaşı herkesin görmesini istiyoruz, burada Türk dünyasının güzel eserlerinin bulunmasını istiyoruz. Şuanda 80’e yakın bilim adamı bu savaşı bütün boyutlarıyla tartışacak” dedi.

“OSMANLI DEVLETİ 600 YIL SAVAŞLAR SAYESİNDE AYAKTA KALDI”

Osmanlı’nın kısa zamanda 3 kıtaya hakim olduğunu ve 600 yıl hakimiyetini sürdürdüğünü belirten Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, “Osmanlı Devleti kuruluş dönemlerinde 16 büyük savaş yapmıştır, Ankara Savaşı da bunlardan birisidir. Yükseliş döneminde 28 kara, 16 deniz olmak üzere toplam 44 savaş yapmıştır. Duraklama döneminde 21 kara, 12 deniz olmak üzere 33 savaş yapmıştır. Gerileme döneminde 24 kara, 4 deniz olmak üzere 28 ve dağılma döneminde çok enteresan irili ufaklı 87 kara savaşı, 9 deniz savaşı olmak üzere 96 savaş yaptı. Osmanlı Devleti 600 yılda 200’den fazla savaş yaşadığını görüyoruz. Osmanlı Devleti eğer bu yeryüzünde 600 yıl ayakta kalabilmişse bu 200’den fazla savaş sayesinde ayakta kalmıştır” diye konuştu.

“BAYEZİD’İN MODERN ORDUSU YENİLDİ”

Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşı’nda yenilmesine rağmen Osmanlı İmparatorluğu’nun 500 yıl hakimiyet sürdüğünü belirten Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, “O günkü şartlarda dünyanın iki büyük gücü, iki büyük Türk hakanı, iki büyük ordu bugün bu toplantının yapıldığı yerde, Çubuk ovasında 610 yıl önce karşılaştı. Yıldırım Bayezid’ın modern ordusu savaşın sonunda yenildi. Savaşı Timur kazanmış olsa bile kurmuş olduğu imparatorluk daha 100 yıl olmadan dağılmıştı, Yıldırım Bayezid’in temellerini attığı Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl cihan hakimiyetini sürdürdü” şeklinde konuştu.

MUHTEŞEM YÜZYIL DİZİSİ

Diziler sebebiyle yurtiçinde ve yurtdışında tarihe yönelik ilginin arttığını ifade eden Tbmm Başkanı Cemil Çiçek, “Son zamanlarda ülke olarak tarihe ilgimiz giderek artmaya başladı. Bunda televizyon dizilerinin çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Özellikle bizim tarihimize ilgi sadece Türkiye içerisinde değil, özellikle diziler sebebiyle yurtdışında çok büyük bir ilgi var. Katıldığım bir uluslararası toplantıda bir ülke Parlamento başkanı bana dedi ki, ‘Biz Kanuni Sultan Süleyman’ı zaferden zafere koşan bir padişah olarak biliyorduk, saraydan hiç dışarıya çıkmıyor’ dedi. O diziye göre söyledi. Bende dedim ki, ‘Neticede bir filmdir, senaryodur, tarihle ne kadar örtüştüğü bir başka değerlendirme konusu.’ Ama bir ilginin arttığı ortada, buna sevinmek lazım. Biz tarihimizi gerçekten belli zaferleri ile öğünen, işin hamaset ya da senaryolar itibariyle de magazin kısmıyla uğraşıyoruz. Esas öğrenmemiz gereken hususların maalesef üzerinde durmuyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLIĞI SINANMAMALI”

Çiçek, Türkiye’nin iyi niyetine güvenilmesi gerektiğini, düşmanlığının da sınanmaması gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

“Bugün Türk Cumhuriyetleri, gerekse Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ile işbirliği içindeyiz. Kalıcı işbirliği ve kültürel beraberliği oluşturmaya çalışıyoruz. Bu ortak tarih ve kültür bize büyük imkanlar ve fırsatlar sunmaktır. Avrupa Birliği üyeliği ise Türkiye’nin gelecek tasavvurudur, olsa da olur, olmasa da olur. Biz doğulu ve batılı, Asyalı ve Avrupalıyız. Büyük Atatürk’ün işaret ettiği gibi yurtta sulh, cihanda sulhtan yanayız. Barış bizim için erdemli ve kutsaldır. Bölgemizi demokrasinin ve özgürlüklerin hakim olduğu, barış ve istikrar odağı haline getirmenin gayreti içindeyiz. Fakat biliyoruz ki, burası sorunların odağında, Osmanlı’nın dağılmasının ardından bir türlü istikrarı ve huzuru bulamamış bölgedir. Bugün Ortadoğu toplumları demokrasiye geçiş sürecinin sancılarını yaşıyor. İnşallah arzu edilen olur. Bu geçiş sürecinin sorunsuz olması, bölgeyi daha fazla istikrarsızlaşmaması, can ve mal kaybına sebep olmaması temel arzumuzdur. Türkiye’nin kendisine yönelik tehditlere karşılık vereceği unutulmamalıdır. Türkiye’nin iyi niyetine güvenilmeli, fakat düşmanlığı da sınanmamalıdır. Bizim Ankara Savaşı’ndan çıkarttığımız derslerden birisi aynı dini ve inancı paylaştığımız Müslüman kardeşlerimizle iyi geçinmek, gerginlikten kaçınmaktır. Bu bölgede Müslüman kanı dökülmesi en fazla bizi üzmektedir, Suriye’de yaşanan sorunun biran evvel bitmesi de en büyük arzumuzdur.”

“Ankara SAVAŞI’NIN 14 SAATTE YAPTIĞI TAHRİBATI 30 YILDIR YAPMAK İSTEYENLER VAR”

Anadolu’nun güçlülerin ayakta kaldığı bir coğrafya olduğunu belirten Cemil Çiçek, “Bu coğrafyada zayıfların yaşama şansı yoktur. Bu coğrafya zaman zaman doğudan, zaman zaman da kuzeyden ve çoğu kez de batıdan tehditlere maruz kalmış bir bölgedir. Yönelen bu tehditler her zaman içeriden kendisine işbirlikçiler aramış ve çoğu kez de bulmuştur. Bu yönüyle de mümbit bir arazidir.

Günümüzde de bu tehditler söz konusudur. Geçmişten farklı olarak günümüzdeki tehditler örtülü faaliyetler olarak yürütülmektedir. Milletin içine ekilen etnik, bölücü, mezhepçi tohumlar parçalayıcı etkiler yapmaktadır. Ankara Savaşı’nın 14 saatte yaptığı tahribatı 30 yıldır yapmak isteyen işbirlikçiler halen içimizde var. Osmanlı Devleti Ankara Savaşı’ndan 100 yıllık bir birikimini kaybederek çıktı. Osmanlı Devleti’nin günümüzdeki varisi olan Türkiye Cumhuriyeti 30 yıldır sürdürülen örtülü savaşla 100 yıllık birikimini yitirme tehdidi ile karşı karşıyadır. Türkiye geçmişten çıkarttığı derslerle bu tür sinsi planların hayata geçmesine fırsat vermeyecektir” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tasarım | www.aksiyonreklam.com